Pandemi sonrasında artan dijital dönüşüm projeleri ve uzaktan çalışma eğilimi, siber tehditlere davetiye çıkardı. Bugün COVID-19 pandemisi düşük seyretse de adeta bir siber salgın yaşanıyor. Berqnet Teknoloji ve Ürün Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Polat, şirket ağlarını güvende tutmak için, geleneksel mimariyle ulaşılamayacak seviyede izlenebilirlik sunan SASE teknolojisini değerlendirdi.
Pandemiyle yaygınlaşan uzaktan hatta her yerden çalışma, şirket ağlarına bağlanma ve bulut platformlarını kullanma gibi konuların önemini artırdı.
Çalışanları özgürleştiren bu durum, siber saldırıların da önünü açtı. Pandemi sonrasında artan dijital dönüşüm projeleri de düşünüldüğünde, siber güvenlik tehditlerinin yarattığı salgın kolay kolay geçmeyecek gibi görünüyor. Yüksek performanslı doğru çözümlerle işletmelerin verilerini korumayı ve sistem güvenliklerini sağlamayı amaçlayan Berqnet’in teknoloji ve ürün geliştirmeden sorumlu genel müdür yardımcısı Ahmet Polat, siber saldırganların pandemide özellikle uzaktan çalışan işletmeleri hedef aldığını söyleyerek, “Siber saldırılara karşı önlem alan işletmelerde genel yaklaşım, korunması gereken verinin bulunduğu merkez ofis ve veri merkezlerinde güvenlik önlemlerinin artırılması oluyor. Bu durum siber saldırganları doğrudan işletmenin merkezi yerine güvenlik önlemlerinin daha zayıf olduğunu bildikleri çalışanları hedef almaya yönlendiriyor. Aslında bir nevi daha kolay hedefleri tercih ediyorlar. Sadece ofisten çalışılan şirketlerde kullanıcılar, korunması gereken alan sadece ofisteki kaynaklar. Ancak uzaktan ya da hibrit çalışan işletmelerde ağa bağlanan tüm kullanıcılar için özel olarak geliştirilmiş akıllı çözümlere ihtiyaç var” dedi. BERQNET TÜRKİYE’NİN İLK SASE ÇÖZÜMÜNÜ GELİŞTİRDİ Ağ güvenliğinin büyük önem kazandığı bir ortamda, güvenlik risklerini tek platformdan yönetme olanağı tanıyan SASE (Güvenli Ağ Erişim Hizmeti) teknolojisinin öne çıktığını ve yılın ilk çeyreğinde Türkiye’nin ilk SASE çözümünü pazara sunduklarını belirten Ahmet Polat, “Geleneksel dağınık mimaride ağ yönetimi, kurumların her lokasyonunda bağımsız olarak ele alınıyor ve çoğunlukla MPLS (Çoklu Protokol Etiket Anahtarlama) bağlantıları kullanılıyor. Bu nedenle sistemin yönetimi ve takibi zorlaşıyor, performansı düşüyor, kurum ağı insan hatalarına ve zafiyetlere açık hale geliyor. SASE mimarisiyle gelen SD-WAN ve ‘zero trust’ (sıfır güven) prensibi ise tüm kurumsal ağları sürekli güncellenen merkezi bir sistemle yöneterek güvenli hale getiriyor. Ağda bulunan cihazlar kullanıcı kimlikleriyle ilişkilendirilerek kimlik bazlı ‘sıfır güven’ güvenlik ve erişim politikaları belirlenebiliyor. Bu sayede geleneksel mimariyle ulaşılamayacak seviyede güvenlik ve izlenebilirlik sağlanıyor. SD-WAN yapısı sayesinde normal internet hatları güvenli şekilde kullanılarak, MPLS yapılarının zorluk ve maliyetlerinden kurtulmak mümkün oluyor” dedi. “SALDIRGANIN SİSTEME GİRME TALEBİ DAVRANIŞ ANALİZİYLE ENGELLENEBİLİR” SASE teknolojisinin tek merkezli bir yapıdan yönetiliyor olmasının sağladığı avantajlara da değinen Berqnet genel müdür yardımcısı Ahmet Polat, “SASE’nin en önemli faydası, tüm şirket ağı üzerinde yönetilebilirliğin ve izlenebilirliğin artırılmasıdır. Berqnet SASE’nin bulut tabanlı merkezi yönetim sistemi, kurumlar tarafından yönetim amacıyla kullanılarak güvenlik politikaları her lokasyonda kolayca uygulanabiliyor. Merkezi güvenlik servislerinin uzman ekibimiz tarafından sürekli olarak izlenmesi ve güncel tehditlere karşı önlemler alınması sayesinde ek bir güvenlik katmanı da sağlanmış oluyor. Bununla birlikte yapay zekayla desteklenen sıfır güven prensibinin hem ağa girişlerde hem de ağ içindeki aktivitelerde aktif bir tarayıcı görevi üstlenmesi de siber saldırganlara karşı oldukça etkili bir yöntem. Örneğin bir kullanıcının veya sistem yöneticisinin hesabı ele geçirildiğinde, saldırganın sisteme girme talebi davranış analiziyle engellenebilir, sisteme bir şekilde bağlansa bile anormal hareketleri tespit edilerek saldırgan izole edilebilir” dedi.